HOŞGELDİNİZ


Fotoğrafları büyütmek için üzerine tıklayınız


HAYAT YAŞANTI ARAMAK DEĞİL, KENDİNİ ARAMAKTIR. (C.PAVESE)


16 Mart 2009 Pazartesi

DENİZ KIZI

Yeni yeni cinselliği fark ettiğim yaşlarda arkadaşlarımın ve benim hayallerimi süslerdi. Denizkızlarıyla arkadaş olmak. Denizkızını tam olarak nasıl algılıyorduk acaba? Zihnimizde tam olarak nasıl bir şey oluştuğunu hatırlamıyorum ama denizkızı arkadaşımızın olmasını hayal ettiğimize göre, güzel bir imajı oluyordu demek ki. Şimdi o zamanı tekrar düşünüyorum ve zihnimde oluşanı görmeye çalışıyorum. Alt tarafı balık görünümlü, yukarı kısmı güzeller güzeli bir kız. Yukarısı mı, yoksa aşağısı mı daha çekici geliyordu bize acaba ?. Denizkızlarının çok güzel olduğunu söylediklerini hatırlıyorum. Yakınımda ki her erkeğin bir denizkızı görme isteği de olduğuna göre, insan kızlardan daha güzel olmalıydı herhalde.

Hemen her kültürde denizkızı inanışının olduğu bilinmekte. Tarihsel süreçte denizkızlarının genelde iyi huylu oldukları tasvir edilmiş. Denizlerde zor durumda olan gemilere ve teknelere yardım ettiklerine inanılmış. Bazen de iyi niyetli olmadıkları, özellikle gemi ve teknelerin batmasını sağlayarak erkekleri denizin derinliklerine doğru çektikleri inanışı varmış. Sanırım her iki inanış da erkekler açısından olumlu algılanıyor olmalı. Ölürsek bile onların elinde ölmüş oluruz fantazisi var gibi. Bu yüzden biz erkeklerin hayallerini süslüyor olabilirler.

Şimdi büyüdük, denizkızının olmadığı fikri var artık. Ama geçen hafta sonu Taşucu_Tisan bölgesine yaptığımız gezideki manzarayı ve nefis koyları görünce, kendimi tutamayıp denize girmek istedim. Hava çok soğuktu, ayrıca o dalgalı denizde yüzecek kadar yüzme bilmiyordum. Bu koyları görünce denizkızı olamasam bile, deniz erkeği olmayı çok istedim. O güzel koylarda, dalgaların arasında hem yüzer, hem de batıracağım gemileri beklerdim bende ….

Hiç yorum yok: