HOŞGELDİNİZ


Fotoğrafları büyütmek için üzerine tıklayınız


HAYAT YAŞANTI ARAMAK DEĞİL, KENDİNİ ARAMAKTIR. (C.PAVESE)


19 Ekim 2009 Pazartesi

SANATSAL FAALİYET

Ankara dönüşü sırasında buluştuğumuz arkadaşlar, daha önce Tuz Gölü'ne gidip gitmediğimi sordu. Çok istiyordum ama gitmemiştim. Beyaz Melek filmindeki Tuz gölünün sahne görselliği beni çok etkilemişti. Hem Gölü görmek, hemde çıkabilecek fotoğrafik kareleri değerlendirmek istiyordum. Bu yüzden arkadaşın teklifini kabul ettik.
Hava kararmak üzereydi ve göl yarım saatlik bir mesafedeydi. En güzel günbatımının olduğu gölde bunu görmek istiyorduk. Karayollarındaki tüm hız limitlerini fazlaca geçerek günbatımına yetiştik.
Tuz gölünün üzerinde güneş ateş topu gibi duruyor, çok sayıda insan bu mucizevi görüntüye büyülenmiş gibi bakıyordu. Teknolojinin nimetlerinden olan fotoğraf makinaları hemen herkesin elinde vardı. Zihinlerinin algıladığını, sonsuza kadar kayıt altına almak için kullanıyorlardı.
Bende fotoğrafik bir kare çıkar mı düşüncesiyle avcı pozisyonunu almıştım. Bir çift vardı. Birbirlerine pozlar veriyorlardı. İzin alırsam doğallıklarını bozarım düşüncesiyle haber vermeden fotoğraflarını çektim. Farkedildiğimde konuşmaya başladık. Nişanlılarmış ve düğün öncesinde buraya geziye gelmişler.
Bu fotoğrafı düğün hediyesi olarak onlara hediye ediyorum.
Doğal Kalın.

16 Ekim 2009 Cuma

İSTEMEK

Duygular alemi (duygularımız) toprağa benzer.
Hakkı bulmak, onu istemek arzusu da rüzgar gibidir. Rüzgar, her an toprağı yerden, aşağılardan alır, gökyüzüne, ötelere doğru yükseltir. Yani duygularımızı, topraktan yaratılan bedenimizi, hakkı istek ve sevgi rüzgarı alır, yücelere doğru yükseltir. İstek atına binip yükselen bu toprak ne mübarektir, ne kadar kutludur. Balçıktan onu çekip alan bu isteğin yükselttiği beden ne mesuttur!
Divan-ı KebirRumi

5 Ekim 2009 Pazartesi

TERKETTİKLERİMİZ

Bu fotoyu görünce 5 yıl öncesi aklıma geldi. O günlerde bizi daha terk etmemişti. Ailenin en büyük yardımcısı ve kardeşlerinin de abisiydi.

Babası ona seneler önce motor vermişti. Onu sanki gökyüzünde uçuyormuşçasına sürerdi. Her yere motoruyla giderdi. Markete, işe vs..

Yine bir gün 3-4 aylığına şehir dışına çalışmaya gidecekti. Sevdiği, tanıdığı herkesle vedalaşıyordu. Bir yandan da “ya gelirim ya gelemem hakkınızı helal edin” diyordu. Herkes helal etmesine ediyordu ama son görüşleri olduğunu bilmiyordu.

Son yolculuğunu da çok sevdiği motoru ile yaptı.


Yazan: Tuğba