HAYAT YAŞANTI ARAMAK DEĞİL, KENDİNİ ARAMAKTIR. (C.PAVESE)
MUTLULUĞUN RESMİ VAR
“İnsanlar dağların zirvelerini, denizin dalgalarını, büyük nehirleri ve zengin okyanusu temaşa ederler; fakat en büyük mucize olan kendilerini görmeden giderler.”
Saint AUGUSTİN
İnsanın kendini fethetmesi, zaferlerin en büyüğüdür.
Yaşamın en ince ayrıntılarında basmalıyım deklanşöre. En güzel, en doğal, en salt, en çirkin ya da en güzel anı yakalayana kadar beklemeliyim.
Anlatmalıyım fotoğraflarla ya da yazıyla doğanın en yalın halini. Yazmamalıyım hayatın ironi tarafını. Anlatmak istediğim kavram farklı olmamalı, anlaşılmak istenenle. Tek düze belirtmeliyim cümlelerimi, söz sanatlarının en süslüsünü kullanmadan.
Şart koşmalıyım hayatıma doğallığı…
SEVİYORUM
Seviyorum, uyandığımda kendime günaydın sarı civciv demeyi.
Seviyorum, başıma gelen kötü olayları. Acıları beni olgunlaştırdığı için.
Seviyorum, hata yapmayı. Daha çok yapacak hatalarım var birini daha atlattım diye.
Seviyorum, kaybettiğim her şeyi. Bana değerlerini öğrettikleri için.
Seviyorum, beni bırakıp gidenleri. Gerçek mekanlarına gitmenin huzuruna erdikleri için.
Seviyorum, tek varlığım olan hayatıma soktuğum insanları. Hayatın renklerini öğrettikleri için.
yolun başlangıçı dünyaya gözlerimizi açtığımız zaman başlar ilk aradığımız annemizin memesi ve sevgidirbabamızdan sevgi ve şefkat bekleriz kavga etmek oyunlar oynamak birküs bir barışık olmak için arkadaş ararıziki karşı cinste beğenilmek için süslenir püslenirflört ararız kimi flörtünü bulur kimide bulamazyolun ortalarında kafamızda yarattığımız bir eş ararız gençkızlar beyaz atlı prenslerini delikanlıprenseslerini yada deniz kızlarını arar kimi bulur kimide bulamaz buamayanlar ince eleyip sık dokuyanlardır kimseyi beğenmezler kendilerini kaf dağında görürleronlar yalnız olmaya mahkum olurlarcahit sıtkı tarancınındediğigibi yaş 35 yolun ortasındayım derken sıkıntılarını ,dertlerını acılarını sevinçlerinimutluluklarını paylaşacak can yoldaşı ararsın yolun sonunda bilirken bilmez olursun hiç beklemediğin bir anda ölüm seni alıp başka alemlere götürür yolun başında sonunda ömrün hep birşeyleri aramakla geçer hepimizin aradığı tek birşey var oda sevmek ve sevilmek isteriz
Bir kozalak, uçurumun kenarındaki bir çam ağacının en tepesinden kopup yuvarlanmaya başlıyor; yitirilen şeylerin istenilen şeylerden çoğu kez daha değerli olduğunu keşfetmek için. Bir şahin ya da atmaca çevikliğiyle kozalağı kurtarmak niye? Bırakalım gidebileceği en son noktaya ulaşsın. Bir kaya dibinin, bir ağaç dalından ya da gölgesinden daha güzel olmadığını başka nasıl öğrenecek?
Hedefler, hayaller, beklentiler… sahip olma yarışı içinde, karşımıza o kadar çok yollar, ayrımlar çıkarıyor ki. Bunlarla başa çıkabilenimiz ya da başa çıkamayan girdaba girmiş olanlarımız var. Bırakalım günlük yaşamın o karmaşıklığını, rahatlamak ve huzuru yakalamak için kendimize doğru bir yolculuğa çıkalım. Tanıyalım korkularımızı, heyecanlarımızı, mutluluklarımızı, sevdiklerimizi…Çıkaralım taktığımız o maskeleri yüzleşelim kendimizle. Kendimizin ve doğuştan olan sıradanlığımızın farkına varalım. Bu yolculuk uçsuz bucaksız, başı ve sonu olmayan her anında kendimize dair yeni keşifler yaptığımız en güzel yolculuk.
3 yorum:
yolun başlangıçı dünyaya gözlerimizi açtığımız zaman başlar
ilk aradığımız annemizin memesi ve sevgidirbabamızdan sevgi ve şefkat bekleriz kavga etmek oyunlar oynamak birküs bir barışık olmak için arkadaş ararıziki karşı cinste beğenilmek için süslenir püslenirflört ararız kimi flörtünü bulur kimide bulamazyolun ortalarında kafamızda yarattığımız bir eş ararız gençkızlar beyaz atlı prenslerini delikanlıprenseslerini yada deniz kızlarını arar kimi bulur kimide bulamaz buamayanlar ince eleyip sık dokuyanlardır kimseyi beğenmezler kendilerini kaf dağında görürleronlar yalnız olmaya mahkum olurlarcahit sıtkı tarancınındediğigibi yaş 35 yolun ortasındayım derken sıkıntılarını ,dertlerını acılarını sevinçlerinimutluluklarını paylaşacak can yoldaşı ararsın
yolun sonunda bilirken bilmez olursun hiç beklemediğin bir anda ölüm seni alıp başka alemlere götürür yolun başında sonunda ömrün hep birşeyleri aramakla geçer hepimizin aradığı tek birşey var oda sevmek ve sevilmek isteriz
Bir kozalak, uçurumun kenarındaki bir çam ağacının en tepesinden kopup yuvarlanmaya başlıyor; yitirilen şeylerin istenilen şeylerden çoğu kez daha değerli olduğunu keşfetmek için.
Bir şahin ya da atmaca çevikliğiyle kozalağı kurtarmak niye? Bırakalım gidebileceği en son noktaya ulaşsın. Bir kaya dibinin, bir ağaç dalından ya da gölgesinden daha güzel olmadığını başka nasıl öğrenecek?
Hedefler, hayaller, beklentiler… sahip olma yarışı içinde, karşımıza o kadar çok yollar, ayrımlar çıkarıyor ki. Bunlarla başa çıkabilenimiz ya da başa çıkamayan girdaba girmiş olanlarımız var.
Bırakalım günlük yaşamın o karmaşıklığını, rahatlamak ve huzuru yakalamak için kendimize doğru bir yolculuğa çıkalım. Tanıyalım korkularımızı, heyecanlarımızı, mutluluklarımızı, sevdiklerimizi…Çıkaralım taktığımız o maskeleri yüzleşelim kendimizle. Kendimizin ve doğuştan olan sıradanlığımızın farkına varalım.
Bu yolculuk uçsuz bucaksız, başı ve sonu olmayan her anında kendimize dair yeni keşifler yaptığımız en güzel yolculuk.
Yorum Gönder