HOŞGELDİNİZ


Fotoğrafları büyütmek için üzerine tıklayınız


HAYAT YAŞANTI ARAMAK DEĞİL, KENDİNİ ARAMAKTIR. (C.PAVESE)


23 Şubat 2009 Pazartesi

BANADA VER






Hafta sonu biraz dinlenmek biraz da fotoğraf çekmek amacıyla Kayseri Erciyes dağına gitmek için yola çıktık. Erciyes’in zirvesine çıkıp, kayak yapıp, karlar içine saklanmış olan güzelliklerin yarım silüetini görecektik. Kalan yarım güzelliğini de zihnimizde tamamlayacaktık. Yolumuz uzak, karlı ve kaygandı. Yol kenarında tarlaya kaymış arabaları görünce bizimde yaşayabileceğimiz sıkıntı yavaş yavaş kafamızda oluşmaya başlamıştı. Buz üzerinde gidiyor az da olsa bizde kayıyorduk. Kayma işini yol boyunca yaptık. "Erciyes' e gidince kayak yapmayız artık" diye de espriler yapıyorduk.

Diğer arkadaşlarla buluşma yeri olarak belirlediğimiz kavşakta onların gelmelerini bekleyecektik. Kavşakta aktif olarak çalışmadığı belli olan bir benzin istasyonu vardı. Arabayı park ettikten hemen sonra benzin istasyonundan 7-8 tane büyük- küçük köpek bize doğru gelmeye başladılar. Kuyruklarını salladıklarından dolayı niyetlerinin kötü olmadığı belli oluyordu. Aç olabileceklerini düşünerek benzin istasyonundaki marketten köpekler için yiyecek almak istedim. Ama market kapalıydı. Zayıf ve bakımsız duruyorlar, bizden yiyecek ister gibi bakıyorlardı. Ama onlara verecek bir şey bulamadık. İçimdeki hüzünle benzin istasyonundan ayrılıp arkadaşların bizi daha iyi görebilecekleri açık bir yere çektik arabayı.

Köpek grubundan ayrılıp yanımıza kadar gelen bir köpeği görünce, köpeğe vermek için yiyecek aradım. Sonra arkadaşımın yolda yemek için aldığı 2 paket ikram bisküviyi, arka koltukta gördüm. Benim payıma düşeni köpeğe vermek istediğimi söyleyerek izin aldım arkadaştan. Bisküviyi köpeğe vermek için dışarı çıktım. İlk önce önüne koydum sonra havada yakalayarak yemesini istedim. Havada yakalayarak yemeyi çok iyi bilmiyordu, bunun için yardım etmem gerekiyordu ona. Sanki deliğe top atar gibi atmaya başladım ağzına. Havada yakalamasının başarısı, biraz köpeğe biraz da benim yardım etmeme bağlıydı. Bir paket bisküvi bitmişti artık.

Hava çok soğuktu ve ben üşümüştüm. Arabaya girdim ve arkadaşları arabada beklemeye devam ettik. 3-5 dakika sonra daha küçük bir köpek kafasını uzattı camdan içeri, arka ayakları üzerinde kalkarak. O kadar masum bakışlıydı ki, bende istiyorum bana da ver diyordu sanki. Arkadaşımın olan diğer paketi de camdan uzatarak verdim onlara.

Çok acıkmış oldukları parmaklarımı da yemek istemelerinden belliydi.
Neyse ki sadece bisküvileri verdim, parmakları kurtardık.


1 yorum:

kürşat akın dedi ki...

sabahıma keyif katan bir foto cengiz hocam. ellerine sağlık.