HOŞGELDİNİZ


Fotoğrafları büyütmek için üzerine tıklayınız


HAYAT YAŞANTI ARAMAK DEĞİL, KENDİNİ ARAMAKTIR. (C.PAVESE)


7 Kasım 2009 Cumartesi

RUHUNU ÖZGÜR BIRAKTI


Bugünlerde herkes gitmek istiyor.
Küçük bir sahil kasabasına,
Bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara...
Hayatından memnun olan yok.
Kiminle konuşsam aynı şey...
Herşeyi, herkesi bırakıp gitme isteği.
Öyle "yanına almak istediği üç şey" falan yok.
Bir kendisi.
Bu yeter zaten.
Herşeyi, herkesi götürdün demektir.
Keşke kendini bırakıp gidebilse insan.
Ama olmuyor.
Hadi kendimize razıyız diyelim, öteki de olmuyor.
Yani herşeyi yüzüstü bırakmak göze alınmıyor.
Böyle gidiyoruz işte.
Bir yanımız "kalk gidelim",
öbür yanımız "otur" diyor.
"Otur" diyen kazanıyor.
O yan kalabalık zira...
İş, güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile,
Güvende olma duygusu...
En kötüsü alışkanlık.
Alışkanlığın verdiği rahatlık,
Monotonluğun doğurduğu bıkkınlığı yeniyor.
Kalıyoruz...
Kuş olup uçmak isterken, ağaç olup kök salıyoruz.
Evlenmeler...
Bir çocuk daha doğurmalar...
Borçlara girmeler...
İşi büyütmeler...
Bir köpek bile bizi uçmaktan alıkoyabiliyor.
Misal ben...
Kapıdaki Rex'i bırakıp gidemiyorum.
Değil bu şehirden gitmek,
İki sokak öteye taşınamıyorum.
Alıp götürsem gelmez ki...
Bütün sokağın köpeği olduğunun farkında,
Herkes onu, o herkesi seviyor.
Hangi birimizle gitsin?
"Sırtında yumurta küfesi olmak" diye bir deyim vardır;
Evet, sırtımızda yumurta küfesi var hepimizin,
Kendi imalatımız küfeler.
Ama eğreti de yaşanmaz ki bu dünyada.
Ölüm var zira.
Ölüme inat tutunmak lazım,
İnadına kök salmak lazım.
Bari ufak kaçışlar yapabilsek.
Var tabii yapanlar, ama az.
Sadece kaymak tabakası.
Hepimiz kaçabilsek...
Bütçe, zaman, keyif... Denk olsa.
Gün içinde mesela...
Küçücük gitmeler yapabilsek.
Ne mümkün.
Sabah 9, akşam 18
Sonra başka mecburiyetler
Sıkışıp kaldık.
Sırf yeme, içme, barınmanın bedeli
Bu kadar ağır olmamalı.
Hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz.
Bir ömür karşılığı, bir ömür yani.
Ne saçma...
Bahar mıdır bizi bu hale getiren?
Galiba.
Ben her bahar aşık olmam ama
Her bahar gitmek isterim.
Gittiğim olmadı hiç,
Ama olsun...
İstemek de güzel.
Can Yücel

3 yorum:

Su dedi ki...

Hayatımızı hep bir şeylere, daha fazlasına sahip olmaya endekslemişiz. Onu da almalıyım onu da giymeliyim… yarışındayız. Bütün bunları yapmak için de tabiî ki daha fazla iş, yorgunluk,sıkıntı… Ama bu arada unutulan çırılçıplak ruhumuzun ne alemde olduğunu bile unuturuz. Boğulmaya başlarız, her şey üstümüze gelmediği halde geliyor gibi olur… O halde bırakalım ruhumuzu sevinç tarlalarının içine ki ruhumuz özgürlüğünü yaşasın.

Adsız dedi ki...

budünyadaki mutsuzlukların nedeni zayıflıktır kendine güven sizliktirkendine acımadır mutsuz oluyuruz çünkü zayıfız yalan söylüyor çalıyor öldürüyoruzçünkü zayıfızıstırap duyuyoruz bizi güçsüz düşürecekzayıflatacak hiç bir şey kalmadığında ölümde yoktur üzüntüde bizler yansılmalarve cahiliğimiz yüzünden mutsuz oluyoruz bu dünya iyilikler ve kötülükler dünyasıdırnerde bir iyilik varsa arkasından kötülük geliriyinin de kötünün de arkasında size ait bir şeyvardırgerçek benliğimizdir
iyi vekötü tezahür eden budurönce bunu bilinancak ozaman gerçek iyimser olabilirsinizozaman her şeyi kontrol edebilirsiniz
gerçek benliğinizi göstermeözğürlüğünesahip olacaksınızönce kendinizin efendisi olun ayağa kalkın veözgür olun
VEDANTE

karamel dedi ki...

Sevgili Can Yücel bu kadar mı sade güzellikle anlatılır duygular yüreğine sağlık üstad.Yattığın yer cennet mekanı olsun.