
Çok yakın zamanda fotoğraf sergisi açacağım. Elimdeki fotoların sergi açmak için yeterli olup olmadığıyla ilgili tereddütlerim vardı. Birkaç tane yeni foto çekmeliydim. Nereye gitmeliyim, ne çekmeliyim tam bilemiyordum?
Bir akşamüzeri iş çıkışı kızımı gezdirecektim. Birkaç yere gittik ama kızım kendi kreşinin bahçesindeki oyun parkına gitmek istedi. Bisikletini de alarak parka gittik. Parkta onun dışında 3-5 çocuk ve çocuklarıyla parka gelen seyirci durumundaki birkaç aile vardı. Diğer çocukların coşkusuna kızımın coşkusu da eklendi. Çocuklarını seyreden ailelerin yüzlerinde ise gülücükler eksik olmuyordu.
Rahat duramadım. Arabamda fotoğraf makinem vardı ve çocukların verdiği fotoğrafik görüntüleri çekme dürtüsü kapladı beni. Fotoğraf makinemi parka getirdiğimde her zamanki gibi yine çocukların yoğun ilgisi oluştu birden. Öncesinde bu kadar çocuk yokken, nereden geldi bu kadar çocuk anlayamadım.
Çocuklar, karakter özelliklerine göre benimle farklı iletişim biçimleri kuruyorlardı.
Çekingen özellikleri olanlar fazla yaklaşmıyorlar, bir ağaca tutunup temkinli ve gözlerini kaçıran bir ifade takınıyorlardı. Yaklaşmayı istediklerini hissediyordum ama içlerindeki bazı güçler buna engel oluyordu. İlerleyen zamanlarda cesaretlerini toplayınca fotoğraflarını çekme teşebbüsüme, daha olumlu karşılık vermeye başladılar. Ürkek ve kaçamak tavırları aslında çok güzel kareler oluşturuyordu.
Şüpheci olanları vardı. Abi sen ne yapacaksın bu fotoğrafları? Nereye vereceksin? Sergiyi nerede açacaksın? Ne iş yapıyorsun? Doktor belgen var mı? ...vs Bunları ikna etmek bayağı zor oldu. İç dünyaları yüz ifadelerine de yansıdığı için, çokta güzel kareler vermiyorlardı zaten.
Kolay iletişim kuranların sayısı fazlaydı. Niçin orada bulunduğumu ya da bu fotoları ne yapacağımı sorgulamadan kendi fotolarını çekmem için sürekli çaba içerisindeydiler. Bunlar benim işimi kolaylaştırıyordu. Çağırdıkları yere gidip, kadrajı alıp fotoyu çekmek yetiyordu. Verdikleri pozlardan dolayı vücutları öyle şekiller alıyordu ki bir görseniz. Elimde çok pozum yoktu ve bunu öğrendiklerinde, daha fazla fotoğraf karesinde yer alabilmek için adeta birbirleriyle yarışıyorlardı.
Yukarıdaki fotoğraf da görülen çocukta bu son grupta yer alanlardan birisiydi. Hemen her karede olmak için yapmadığı şey kalmamıştı. Oyun parkındaki tüm oyuncakları kullanarak çok değişik pozlar veriyor, sonra da bana sesleniyordu.
Abiiii bak. Böyle iyimiii ?
Doğal Kalın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder